Hayal Kutusu : KÜÇÜK SU DAMLASI
KÜÇÜK SU DAMLASI
Küçücük bir su damlasıydı; kocaman bir yağmur bulutunun içinde. Bulut homurdanarak ilerliyordu. Bir yere gelmiş ve “Haydi,” demişti içinde sakladığı damlacıklara, “zaman geldi”.
Buluta
doluşmuş bir sürü damlacık çığlıklar atarak kendilerini boşluğa bıraktı. Çok
eğleniyormuş gibi görünüyorlardı ama nedense bizim küçük damlacık korkmuştu. Aşağıya baktığında başı döndü;
“Hayır, hayır!
Yapamayacağım” dedi. Sessizce bir köşeye saklandı ve son damla da kendini bırakıncaya
kadar ortaya çıkmadı.
Epeyce bir
süre bulutla yol aldılar. Artık arkadaşlarından çok uzaktaydı. Bulut bembeyaz
bir pamuk yığınına dönmüş, güneş çıkınca gökyüzü aydınlanmıştı. Damlacık koca
bulutun içinde bir o yana, bir bu yana yuvarlandı. Yan gelip yattı. Sonra biraz
hopladı zıpladı. Ama ne yaptıysa kendini oyalayamadı.
“Heeey,” diye
seslendi buluta, “ben çok
sıkılıyorum.”
Bulut
gülümsedi;
“Eeee? Neden
yağmadın sen de? Neden arkadaşlarınla atlamadın? Bu sıcak biraz daha devam
ederse buharlaşıp yok olacaksın. Yani sıkılmana gerek kalmayacak.”
Damlacık
korkuyla irkildi.
“Ne yani
birazdan yok mu olacağım?”
Bulut tatlı
sert bir ses tonuyla;
“Senin bir
görevin vardı. Yeryüzünde seni bekleyenler vardı. Toprağı ıslatacak, doğayı
yeşertecektin, oysa sen kaçtın.”
Damlacık;
“İnan bilmiyordum,
çok üzgünüm” dedi. Bir süre sessizce
düşündü. Demek var olmasının bir nedeni ve onu bekleyenler vardı. Düşündü taşındı, bütün cesaretini
toplayarak yeryüzüne inmeye karar verdi. Buluta seslendi;
“Lütfen beni
aşağıya bırakır mısın, yeryüzüne inmek istiyorum.”
Bulut;
“Bırakırım
bırakmasına ama artık tek başına bir şeyler yapman çok zor. Emin misin bunu
istediğinden?”
Damlacık
kararlıydı;
Bulut cevap
verdi;
“Tamam, hazır
ol bakalım.”
Heyecanlanan
damlacık, titrek bir sesle;
“Hazırım
bırakabilirsin” dedi.
Kocaman bulut
şöyle bir silkelendi ve damlacığı boşluğa bıraktı.
şaşırmıştı. Havada tek bir yağmur bulutu
yokken bu su damlası da nereden çıktı diye düşündü kendi kendine. Üstelik öyle
hızlı iniyordu ki rüzgârın o tatlı hafif esintisinden hiç etkilenmemişti.
“Dur şuna bir
oyun oynayayım,” diye geçirdi içinden ve şiddetini arttırarak biraz daha sert
esti. Damlacık ondan da etkilenmedi. Rüzgâr, biraz daha, biraz daha derken
kuvvetle esmeye başladı. Damlacık bu kuvvetli esintiyle boşlukta savruldu. Ama
inatla inmeye devam ediyordu. Rüzgâr dayanamayıp sordu;
“Bana baksana!
Yolunu mu şaşırdın? Nereye gidiyorsun böyle tek başına?”
Damlacık
kendinden emin cevap verdi;
“Üzerime düşen
görevi yapmaya gidiyorum.”
Rüzgâr bir
kahkaha attı. Damlacık bu kahkahayla bir kez daha savruldu.
“Sen bu
küçücük halinle ne yapacaksın?”
“Bilmiyorum
ama bulut yeryüzünde beni bekleyenlerin olduğunu söylemişti. Gidip onları
bulacağım.”
“Bu sandığın
kadar kolay değil, bunu biliyor musun?”
“Biliyorum ama
zor diyerek yapmam gereken şeylerden kaçamam. Sonuna kadar uğraşmalıyım,” dedi
damlacık.
Rüzgâr bu
kendinden emin, gayretli su damlasını sevmişti.
“Madem bu
kadar kararlısın, o zaman başarabilirsin. Ben de sana yardım edeceğim.” Damlacık
çok sevindi.
“Teşekkür
ederim ama nasıl olacak bu?”
“Şimdi hızla
esip çevredeki yağmur bulutlarını sana destek vermesi için buraya çağıracağım. Eğer
şansın yaver gider de bir tohumla buluşabilirsen onların getireceği yağmurlara
ihtiyacın olacak.”
“Sana zahmet
vereceğim.”
Rüzgâr yaşlı
bir bilge edasıyla; “Yoooo,” dedi, “Zahmet vermez. Senin gibi başarmaya karar
vermiş birine yardımcı olmak sadece onur verir. Hadi kolay gelsin, biz bir iki
güne kadar geliriz.”
Damlacık çok
mutlu olmuştu. Tam rüzgâra gülümserken, kurumuş toprağın bir çatlağından içeri
doğru süzüldü. Her yer karanlıktı. Çatlaktan sızan belli belirsiz ışıkta daha
önce hiç görmediği bir şeyin üstüne düştü. Üstüne düştüğü şey ona sevinçle
sarıldı. Damlacık şaşkın şaşkın sordu;
“Sen de
kimsin?”
“Şeeey… Ben
bir tohumum. Seni bekliyordum.”
Damlacık;
“Demek beni
bekleyen sendin. Ben de sana gelebilmek için uğraşıyordum. Birbirimizi
bulabildiğimize sevindim” dedi.
Onlar
birbirlerini bulmanın mutluluğu içindeyken etraflarında kıpırdanmalar oldu. Damlacık
korkmuştu; sıkıca tohuma sarıldı.
“Neler oluyor?”
“Şey… Onlar
bizim böcek arkadaşlar. Onlar da çok susuz. Hepimiz yağmur yağmasını
bekliyoruz. Etraf kurumaya yüz tutmuş tohumlarla dolu. Çoğu yaşamaktan vazgeçti
ama ben umudumu yitirmedim. Geleceğini biliyordum.”
Damlacık üzgün
halde cevap verdi;
“Ama ben
hepinize yetemem ki…”
Böcekler
tohumun üzerinde duran bir damla suyu yalayıp yutmak için itiş kakış
yaklaşıyorlardı. Tohum ve su damlası bunca uğraştan sonra buluşmalarının boşa
gitmemesi için bir şeyler yapmalıydılar. Damlacık, tohumun titrediğini hissetti
“Korkma!”
dedi, “Ben onlarla konuşurum.”
Ama gelen
böcek sürüsü gerçekten de korkutucuydu. Birbirlerini ezerek onlara doğru
yaklaşıyorlardı. Derin bir nefes aldı ve cesaretini toplayarak ortaya atıldı.
“Sevgili tohum
ve böcek arkadaşlar! Hepinizin yaşamak için mücadele verdiğinizi biliyorum. Ama
görüyorsunuz ki bunu tek başıma başaramam. Buraya gelirken karşılaştığım
rüzgâr, eğer bir tohumla buluşabilirsem bana yardım edeceğine söz verdi. Tohumla
birleşmeme izin verirseniz rüzgârın getireceği yağmur bulutları yeryüzüne
çıkmamıza ve orada yeşerip büyümemize yardım edecekler. Böylece hepimiz
hayatımız boyunca mutlu yaşayacağız.”
Damlacık;
“Ama doğru
söylüyorum,” dedi cılız bir sesle.
Huzursuzlanan
böcek sürüsü içinden en yaşlısı çıktı ve söz aldı;
“Arkadaşlar, hepimizin
suya ihtiyacı var. Sizi anlıyorum ama şu bir damlacık su hepimizi kurtarmaya
yetmeyecek. Ona inanmak zorundayız. İnanç ve umut olmadan yaşayamayız.”
“Bunu ben de
biliyorum. Şu bir damla su içimizden birkaçının anca bir iki gün daha
yaşamasını sağlayacak. Oysa el ele verip direnirsek belki de hepimiz kurtulacağız.
Bencil olmamalıyız.”
Böcekler kendi
aralarında hararetle konuşmaya başladı. Bencilce davranıyor olma düşüncesi hiçbirinin
hoşuna gitmemişti. Konuştular, düşündüler ve “Tamam,” dediler, “beklemeye karar
verdik.”
Su damlası ve
tohum rahat bir nefes alıp teşekkür ettiler.
Tohum
damlacığa;
“Hazır mısın?”
diye sordu. “Seni içime alacağım ve birlikte yeşermek üzere yeryüzüne
çıkacağız.”
“Hazırım,”
dedi damlacık ve sevgiyle tohuma sarıldı. O artık tek başına bir su damlası
değildi. Yeryüzüne çıkmaya hazırlanan bir tohum olmuştu.
Birkaç gün
sabırla beklediler ve bir sabah yağmur bulutlarının homurtusuyla uyandılar. Toprağın
altında müthiş bir heyecan yaşanıyordu. Kurumak üzere olan tohumlar, böcekler
hepsi son bir gayretle mutluluk dansı yapıyordu. Artık bir tohumun içinde
yaşayan su damlası da çok mutluydu. Söyledikleri gerçek olmuştu.
Onlar neşe
içinde bekleşirken, topraktan yavaş yavaş yağmur damlaları süzülmeye başladı. Hepsi
sevinçle damlalara sarıldılar. Keyifli bir telaş yaşıyorlardı. Tohumlar
yeşermeye hazırlanıyor, böceklerse onların yeryüzüne rahat çıkabilmesi için yol
açıyorlardı. Zaman tamamlandığında bir bir çıktılar topraktan. Her şey ne kadar
güzeldi. Masmavi bir gökyüzü, pırıl pırıl bir güneş ve uzakta neşe ile akan bir
ırmağın sesi…
Bütün bu güzellikler
içinde yıllar geçti. Rüzgâr sözünü tutmuş, büyümeleri için bol bol yağmur
getirmişti. Bizim küçük tohumların hepsi büyüyüp ağaç olmuştu. Küçük su damlası
da artık dallarında kuşların cıvıldaştığı, gölgesinde insanların oturduğu, yemyeşil
dalları olan bir ağacın gövdesinde yaşıyordu.
Bir sabah
gökyüzünün berrak maviliğine bakarken tanıdık birini gördü. Bu bir zamanlar
içinde saklandığı buluttu. Hemen dallarını eğerek saygıyla selam verdi.
“Beni
hatırladın mı?”
Bulut gülümsedi;
“Sana çok
teşekkür ederim. Eğer beni uyarıp görevimi hatırlatmasaydın buhar olup
gidecektim.”
“Önemli
değil,”dedi bulut.
“Önemli olmaz
mı? Küçücük bir su damlasıyken sayende kocaman bir ağaç oldum.”
“Ben sadece
görevini hatırlattım. Gerisini kendine inanarak sen kendin başardın. Seninle
gurur duyuyorum.”
Ablam,güzel masallarınla içimizi ısıtmaya devam et lütfen!seninle gurur duyuyoruz❤️
YanıtlaSilHayallermiz sizinle dahaaaa guzel ablacim.Gönlünüze sağlik...
YanıtlaSilÇok teşekkür ederim..Sevgiler :))
Silyüreğinize sağlık ne kadar güzel,sevgi dolu😊😊😊
YanıtlaSilÇok teşekkür ederim... Sevgiler :))
SilÇok teşekkür ederim ..Sevgiler :))
SilEn çok ihtiyacımız olduğu zaman açıldı hayal kutusu ☺️ iyi ki 😊 var ol ☺️
YanıtlaSilÇok teşekkür ederim :)) Sevgiler :))
SilHarika, hayal gibi , bayıldım ellerine yüreğine sağlık güzel insan.
YanıtlaSilÇoook teşekkür ederim..Sevgiler :))
Silbugünmüş zamanı, değil mi cancağızım... en çok yüreğine sağlık. sevgiyle.
YanıtlaSilEvet canımın içi..Her şey için teşekkürler :))
Silİnanırsak bu damla gibi her şeyi başarabiliriz.
YanıtlaSilTarık Ali HAZNECİ
Evet Ali'cim,kesinlikle başarabiliriz :))
YanıtlaSil