Hayal Kutusu: BALIKLAR

                                                                                                       "Çocuklar  Umuttur" üçleme 2                                                                                                                         


                                                            BALIKLAR




Derin bir denizin serin sularından diplere doğru inildikçe, kırmızı mercanların, yeşil yosunların, rengârenk balıkların olduğu saklı bir cennete varılıyordu.
İrili ufaklı çeşit çeşit balık, kabuklu deniz canlıları, üstleri yosun kaplı kayaların arasında geziniyor, oyunlar oynuyorlardı. Onların bu hali en güzel giysileri ile bir baloda dans eden genç kızları andırıyordu.

Bu sessiz sakin dünyada tüm balıklar, sanki kendilerinden başka kimsenin duymadığı bir müziğin ritmi içinde yaşıyorlardı. Gün olup da bu güzelliğin, bu sakinliğin bitebileceği akıllarına dahi gelmiyordu. Ta ki günün birinde yaşadıkları yerde görmeye hiç alışık olmadıkları bir kıyı balığı sürüsü ile karşılaşana kadar. 
Derin sularda şaşkınlıkla yol alan sürüyü, aralarında en çok sözü dinlenen Bilmiş Balık karşıladı ve neden burada olduklarını sordu. Kıyı balıkları korku içinde açıklama yapmaya çalıştılar; yaşayabilecekleri yeni bir yer ararken kaybolmuşlardı. Üstelik yorgun ve açtılar. 

İnsanların denizleri kirlettiğini ve hızla artan kirlilik
yüzünden artık kıyılarda yaşayamayacaklarını bir çırpıda anlattılar. Hayatlarını sürdürecek temiz suları ararken buralara kadar gelmişlerdi. Ancak kirliliğin giderek artmasıyla, bir süre sonra böyle bir yer bulmanın zor olacağından, kirliliğin buralara kadar gelebileceğinden söz ettiler. Onları da bir an önce önlem almaları için uyarmayı ihmal etmediler.
Bilmiş Balık’la arkadaşları, kıyı balıklarını dinlerken şaşkınlık ve tedirginlik içindeydi. Onlara dinlenip karınlarını doyuracakları bir yer gösterirken derin derin düşünüyorlardı. Sonuçta denizlerin onlar kadar insanlar için de önemli olduğunu biliyorlardı. İnsanların bunu neden yaptıklarına bir türlü anlam veremediler ama gerçekten böyle bir tehlike varsa kıyı balıklarının da söylediği gibi onlar da kendileri için çare bulmalıydılar.
Bilmiş Balık arkadaşlarını toplayarak olanı biteni anlamak için yola koyuldu. Asık yüzleriyle mutsuzca yol alırken karşıdan neşeyle gelen deniz kaplumbağasını gördüler. Deniz kaplumbağası kocaman gövdesi ve gülen yüzüyle onlara doğru hızla yaklaştı. Belli zamanlarda yumurtalarını bırakmak için karaya çıktığını bildikleri kaplumbağanın, denizlerin kirlenerek yaşamlarını tehdit ettiğini bilmemesi
olanaksızdı.
"Nasıl böyle neşeli olabiliyor" diye düşündüler. Kaplumbağa iyice yaklaşınca dev bir balerin edası ile reverans yaparak selam verdi. Şarkı söyler gibi bir sesle hatırlarını sordu.
Bu duruma biraz sinirlenen Bilmiş Balık ve arkadaşları belli ki pek bir şeyden haberi olmayan deniz kaplumbağasına olanları anlattılar. Bunu herkes öğrenmeliydi. Belki el birliği ile bir çözüm bulabilirler ya da herkes bir şekilde başının çaresine bakardı.

Deniz kaplumbağası, kaygı içindeki balıkların bir solukta anlattıkları bitince yüzüne iyice yayılan gülümsemeyle, “Sakin olun arkadaşlar” dedi, “Haklısınız böyle bir tehlike vardı, denizler bazı insanlar tarafından düşüncesizce kirletiliyor yaşam alanımız giderek yok oluyordu. Fakat bu tehlikenin farkına varan çocuklar duyarlı büyüklerinin de desteğiyle pek çok önlem aldılar. Gruplar halinde örgütlenerek denizlerin temizlenmesi ve kirletilmemesi için çalışmalar yapıyorlar. Evet, bu hemen sonuç vermeyebilir ama hepimiz için bir umuttur. Dünyada doğayı ve bizleri korumaya çalışan insanlar, geleceğe sahip çıkan çocuklar var.

Onlara güvenin. Bakın ben yumurtalarımı bu insanların koruma altına aldığı bir sahile
bırakarak onlara emanet ettim. Haydi, şimdi arkadaşlarınızın yanına ve mutlu yaşantınıza geri dönün. Haa bir de kıyı balıklarına haber vermeyi unutmayın; onlar da ait oldukları yerlere korkmadan geri dönebilirler.”


Deniz kaplumbağasının bu konuşması balıkların tüm endişesini yok etmişti.


Neşe ve sevinçle bu güzel haberleri herkesle paylaşmak üzere kaplumbağanın yanından ayrıldılar. Evlerine doğru ilerlerken hiç konuşmasalar da yüzlerindeki mutlu gülümsemeyle belli ki hepsi aynı şeyi düşünüyor, çocuklara teşekkür ediyorlardı.






Yorumlar

Bu blogdaki popüler yayınlar

KELEBEK VE UĞUR BÖCEĞİ

Hayal Kutusu : KÜÇÜK SU DAMLASI

KIRMIZI UÇURTMA